Yıl: 2003/ Cilt: 5 Sayı: 2 Sıra: 13 / No: 152 /     DOI:

Beyin Göçü/Erozyonu
Prof.Dr. Muammer KAYA
Osmangazi Üniversitesi Teknoloji Araştırma Merkezi

BEYİN DEPREMİ/EROZYONU

GERÇEKLER

•Tarihsel olarak ülkeler arasındaki savaşlar TOPRAK ve DOÄžAL KAYNAKLARI ele geçirmek amacıyla çıkmıştır. Şimdiki yeni doğan savaş, teknoloji ve onun kontrolu savaşıdır. Gelecek nesiller için yeni tehlike BEYİN GÖÇÜDÜR. (Shimon Perez)

.III Dünya ülkelerinin gelişmesi uluslar arası bir sorun kabul edilmediği sürece beyin göçü uluslar arası organizasyonların arasında sorun olmaya devam edecektir. (Zahlan)

• Dünya ülkelerinde beyin göçü gerçek ve onlara maliyeti çok yüksektir.

•Toplumun en değerli varlığı olan yetişmiş/kalifiye insan sermayesini/beyin gücünü kaybetmemeliyiz.

•Ülkemizde iç ve dış beyin göçü her geçen gün artıyor ve kötüleşiyor.

•Ülkeler arası gelişmişlik uçurumu artıyor.

•Beyin göçünün sonucu olarak dualistik dünya ekonomisi gelişiyor. Bu ekonomide bir kısım ülkeler teknolojik, ileri, endüstrileşmiş, gelişmiş zengin ülke olurken, diğer ülkeler çok fakir tarım ekonomisine dayalı ülke olmaktadır.

•Profesyonel zenginlik ve çalışma koşulları gelişmiş ülkeleri daima çekici yapmaktadır.

“Bu araştırma en fazla beyin göçü veren Hindistan’ın deneyimleri ve Hindistan İnsan Kaynakları Geliştirme Bakanlığı ve Ulusal Bilgi Merkezinin bu konudaki raporları ile Birleşmiş Milletlerin (UN) ilgili kurumlarının (UNESCO, UN Genel Sekreterliği Uluslar Arası Ekonomik ve Sosyal İşler Bölümü, UN Eğitim ve Araştırma Enstitüsü, UNITAR, UNCTAD, Uluslar Arası Çalışma Örgütü (İLO), Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO) araştırmalarından yararlanılmıştır”

 TÜRKİYE’NİN BEYİN GÖÇÜ GERÇEKLERİ

En fazla beyin göçü veren 34 ülke içinde 24. sıradayız.

Türkiye iyi yetişmiş beyinlerinin yaklaşık %60’ını kaybediyor.

Tübitak Bursiyerlerinin dönmeme oranı %21.

Yurt dışında 50 bin öğrencimiz bulunuyor.

Üniversite öğrencilerinin %80’i geleceğini yurt dışında görüyor.

Yurt dışına gitmek isteyen öğrencilerin %20’sini geri dönmek istemiyor.

Yurt dışından vatana dönenler mutlu değiller.

Yurt dışında ortalama yıllık üniversite maliyeti 20 bin $

Yurt dışındaki 50 bin öğrencinin 30 bininin 5 yıllık eğitim sonunda (Doktora veya Lisans+Master)dönmeme/beyin göçünün maliyeti 3 milyar $.

Bu para gelişmiş ülkelere karşılıksız hibe edilmektedir.

BEYİN GÖÇÜNÜN TANIMI

Beyin göçü, iyi eğitim görmüş, düşünen, üreten, kalifiye/nitelikli/seçkin/profesyonel işgücünün araştırma yapmak veya çalışmak amacıyla en verimli oldukları dönemde bir başka ülkeye gidip geri dönmemeleridir.

Bir toplumun refah düzeyi bilim ve teknoloji üretmesiyle artar. Bilim ve teknoloji ise ancak seçkin beyinlerle gerçekleştirilebilir. Beyin gücü yüksek olan toplumlar, refah seviyesine ulaşabilirler.

Gelişmiş ülkelerde eğitim ülkenin ihtiyaçları ve gelişmişlik düzeyine göre şekillenmiştir. Bu ülke ihtiyaçlarına göre donanım alan kişiler, kendi ülkelerindeki teknolojinin çok ötesinde ve üzerinde eğitim, bilgi ve beceri kazanarak bu niteliklerini kendi ülkelerinde kullanama-yacaklarını anlayarak geri dönmemektedirler. Dönenlerde ülkelerinde ihtiyaç duyulan işgücü nitelikleri ile uyuşmadıklarından boşa çıkmaktadırlar.

BEYİN GÖÇÜNDE SORUN KAYNAKLARI

a) Politik problemler,

b) Ekonomik problemler,

c) Psiko-sosyal problemler,

d) Akademik problemler,

e) Eğitimsel problemler,

g) Yaşam şartları,

h) Çalışma koşulları.

f) Kişisel motivasyon,

BEYİN GÖÇÜ/AKIŞININ SINIFLANDIRILMASI

a)     Beyin Bolluğu/Taşması/Saçılması: Fazla üretip/arz edip, az kullanmadan/talepten kaynaklanır. Bazı beyinler atıl/fazla kalabilirler. Bu gelişmekte olan ülke/az gelişmiş ülke‘deki plansız ve ucuz eğitimden kaynaklanır, eğitimli işsizlerin birikimine neden olur; böylece, artan nitelikli işsiz işgücü yaratılır. Bu fazla beyin gücü her tarafa saçılır ve yabancı ülkeler tarafından absorbe edilir. Buna beyin taşması/saçınımı denir. Örneğin Latin Amerika’da 600.000 Üniversite mezununun %25’i üretken olarak iş hayatında istihdam edilebilir. Gerçekte eğitimli işsiz gençlik problemi gelişmekte olan tüm ülkelerin sorunu olup beyin bolluğunun kaynağı olarak özellikle Kolombia, Çin, Hindistan, İran, Nijerya, Pakistan, Filipinler, G.Kore, Türkiye vs’de görülmektedir.

Beyin fazlası/kullanılmayan beyin güçü fazla üretim ve düşük istihdam yaratma dışında şu sebeplerden de oluşabilir. Beyinlerin optimum kullanabileceği uygun iş bulamaması ve mevcut iş gücünün olan iş için gerekli yüksek standart, mükemmellik ve eğitimde yeterli deneyim/kifayete sahip olmamasıdır. Beyin fazlası mutlak ve nispi olarak yorumlanabilir. Sayısal olarak beyin üretimi fazlası olabilir veya beyinler mevcut işler için çok iyi olmayabilir. Böylece beyin gücü mevcut ekonomide kullanılmayabilir. Beyin taşması fazla zararlı değildir atıl kapasitenin değerlendirilmesi olarak düşünülebilir. Genel işsizlik problemine yardımcı olarak görülebilmektedir.

b) Beyin İhracı: Beyin ihraç eden ülke bunun karşılığını sürekli bir şekilde alırsa gönderen ülke için ihracat kabul edilir. Ödeme birkaç yılda gönderen ülkeye havale şeklinde geri gelir. Beyin gücünün pazar bedeli sadece özel maliyeti içerir fakat sosyal maliyeti çoğunlukla yansıtmaz. Beyin gücü ihracı genellikle geçici süreli olmaktadır ve her iki taraf içinde cazip olmalıdır.

c).Beyin Değişimi: Bilim adamı, araştırmacı ve öğrencilerin az gelişmişler ve gelişmişler veya az gelişmişler arasında karşılıklı bilgi, beceri ve eğitim alanlarında değişimine denir. Bu geçici bir durum olup, beyin kayıpları kazanımlarla dengelenir. Uluslar arası beyin değiş tokuşu yeni bir olay olmayıp, uluslar arası işbirliği, fikir yayma ve özel bilgilerin toplum yararına dönüştürülmesinde kullanılır. Beyin değişimi küresel refaha yol açar.

d).Kalıcı/Kati Beyin Göçü: Az gelişmiş/gelişmekte olan ülkelerin en iyi yetişmiş en akıllı beyinlerinin geri dönmemek şartıyla gelişmiş ülkelere göçüne denir. Kıt ve hayati bu kaynaklar en verimli dönemlerinde kaybedilir. Bu bir kalıcı göçtür. Bakteriologist, biokimyacılar, mühendisler, sistem analistleri, kimyacılar ve fizikçiler bu grupta çoğunluktadır. Bu gelişmekte olan ülkelerin gelişmiş ülkelere karşılıksız hibesidir.

BEYİN GÖÇÜNÜN BÜYÜKLÜÄžÜ VE YÖNÜ

YIL(LAR)

SEBEP

SONUÇ

1940-1945

II Dünya savaşı ve Nazi baskıları

Yahudi bilim adamları Avrupa’dan kaçtı

1960-1970 başları

Gelişmiş ülkelerin ekonomik seviyesi yüksek,

Profesyonelleri yetersiz,

Seçerek profesyonel göçmen alımı

Birleşmiş Milletlere göre bu tarihler arasında yaklaşık 300000 profesyonel (doktor ve mühendis) III. Dünya ülkelerinden endüstrileşmiş (ABD, İngiltere, Kanada, Avustralya vs) ülkelere göç etti. Göç oranı yüksek ve artan seviyede.

Göçün 2/3’ü yukarıdaki ülkelere oldu.

Göçün yarısı Asya ülkelerinden oldu.

1974-1975

Gelişmiş ülkelerde durgunluk,

Gelişen ülkelerin beyin gücü üreti-mi plansız artıyor,

Gelişen ülkeler eğitim sistemini dış isteklere uyarladı,

Petrol üreten ülkelerin aşırı uzman ihtiyacı doğdu,

Gelişmiş ülkelerde yüksek nitelikli işgücü arttı

Nitelikli profesyonellere talep azaldı.

Sıkı göçmenlik politikaları başladı.

1975-1980

Yıllık kalifiye iş gücü göçü 100.000 kişiye ulaştı

Göçenlerin çoğu Avrupa’dan ABD’ ye gitti.

1980 sonrası

Dünyada 50.5 milyon üniversiteye kayıtlının 19 milyonu III Dünya ülkelerinde.

III.Dünya ülkelerinde üniversiteye kayıtlı sayısı ekponensiyel olarak arttı ve 7 yılda iki katına çıkmaktadır.

Göçün çoğu III Dünya ülkelerinden ABD ve Avrupa’ya oldu.

1990 Sonrası

Rusya ve doğu bloku parçalandı.

İç savaşlar başladı.

ABD dünya Üniversite öğrencilerinin ¼’üne sahiptir.

Doğu bloğu bilim adamları ülkelerini terk etti.

2000 Sonrası

ABD, III Dünya ülkelerinden beyin göçünün %54’ünü almaktadır.

Hintli ve Çinli kolej mezunlarının %3’ü ABD’ye gider.

ABD’de bilim adamı ve mühendislerin %12’si, doktorların %23’ü ve bilgisayarcıların %40’dan fazlası yabancı ülke doğumlu.

Nijeryalı ve Afrikalılar ABD’de en fazla eğitimli etnik grup.

Afrika üniversitelerindeki 3 kişiden biri dünyaya ihraç ediliyor.

İyi bir eğitimin yıllık ortalama maliyeti 15-20 bin $

ABD Asya’dan son aldığı 1.5 milyon göçmenin hemen hemen tamamı yüksek okul veya en iyi kolej mezunlarıdır.

ABD 300 bin Hintli ve Koreli, 730 bin Filipinli ve 400 bin Çinlinin %65-70’i Yüksek okul ve kolej mezunudur.

Sadece İran, K.Kore ve Tayvan’dan aldıklarının %15’i kolej mezunudur.

Kolombiya’nın beyin göçünden yıllık kaybı 2.37, Hindistan’ın 2 milyar dolar civarında.

Meksika’dan yurt dışına gönderilenlerin %79’u geri dönmüyor.

Nijerya’dan ABD’ye 100 bin kişi göç ediyor.

Her yıl 100 bin Hintli ABD’ye gidiyor.

ABD Silikon Vadisinde 30 bin Hintli profesyonel vardır.

BEYİN GÖÇÜNÜN NEDENLERİ

Kalifiye ve iyi eğitimli bilimsel ve teknik işgücünün göç sebeplerinin analizinde ulusal ve uluslar arası ilişkilerin/etkilerin göz önünde bulundurulması gerekir. Beyin göçü sebepleri iki kutuplu bir modelle analiz edilebilmektedir. Bu modelde göç alan ülkenin ÇEKİCİ ve göç veren ülkenin İTİCİ tarafları vardır.

Göç veren ülkelerin baskıcı özellikleri olurken, çekici faktörlerin başında ise göç alan ülkelerin imkan ve fırsatları gelir. Beyin göçünde itici ve çekici faktörlerin objektif ve subjektif nedenleri olabilmektedir. Objektif faktörler kararları direk etkileyebilmektedir. Örneğin ülkede gerçekçi işgücü politikası olmaması, yabancı eğitimin prestij yaratmaması gibi. Objektif sebepler ülkenin ulaşımı/kontrolu dışındadır, genellikle ülkenin karekteri ile ilgilidir. Örneğin bilimsel gelenek yokluğu gibi. Bu faktörler belirli zaman ve yer/mekan içinde değerlendirilmelidir. Bazı itici ve çekici faktörler genel olup göç etmek isteyenin arzusuna bağlı değildir. Örneğin yabancı eğitimin prestiji, yaşam standardı vs. Bazı itici ve çekici faktörler ise göç edenin istek ve arzusuna bağlı olabilmektedir. Örneğin mesleğinde dünyada en iyilerle tanışma ve çalışma isteği ve teması vs. gibi.

BEYİN GÖÇÜNÜN EKONOMİSİ

ITİCİ KUVVETLER: İtici güçlere etki eden faktörler 4 grupta toplanabilir. Politik faktörler, çalışma ortamı ve kariyer ilerletme, yüksek eğitim sistemi ve ekonomik gelişme ile ilgili teknolojik politikalardır. Bu faktörler ülkeden ülkeye oldukça değişir, genelleştirmek mümkün değildir.

Politik baskılar, insan hakları ihlali olağan sorunlardır. Atama ve yükseltmelerde ayrımcılık ve seyahat fırsatı azlığı yine genel sorunlardandır. Akademik ve profesyonel atamalar için güvenlik soruşturmaları gerekliliği, artist ve yazarların ulusal derneklere/sivil toplum örgütlerine üyeliğinin kısıtlanması, mesleki birliklerin/oda/sendika politik kontrolu olması, yolsuzluklar vs yenilikci gençlerin bu kurumlardan uzaklaşmasına neden olmaktadır. Böylece profesyonel birliklerin ve etkin bilim enstitülerinin gelişmesi yavaşlamaktadır.

Gelişen ülkelerin eğitim sistemleri gençleri dışarıya itmede canlandırıcı/katizör rol oynamaktadır. Bir çok eğitim programı gelişmiş ülkelerin ihtiyaç duyduğu teknik ve bilimsel işgücü yaratmaktadır. Bu ihtiyaçlar batıda modellenmekte olup ve gelişmekte olan ülkelere yayılmaktadır. Eğitim sistemleri yerel problemlerin ve değerlerin çözümüne yönelik olmayıp, batının ihtiyaçlarına göredir. Kalite ve ilgi eğitim programlarının ana kriteri ve amacı değildir. Araştırma ve lisans üstü çalışma zayıflığı mevcut sistemin korunmasına yardım etmektedir. Daha etkin ve uygun eğitim malzemesi kullanımı, fikir üretimi ve kaliteli mezun yetiştirme prosesi sınırlı kalmaktadır. III Dünya ülkeleri eğitim ve gelecek eğiticileri için yoğun bir şekilde hala dışa bağımlıdır. Yabancı ülkelerde uzmanlaşma başkalarının ihtiyaçlarına hizmet etmekten öte geçememektedir. Ülkelerine geri dönen profesyonellere öğrendiklerini öğretme ve araştırma için zaman, kaynak ve profesyonel olanaklar verilmemektedir. Geri dönenler toplum ve ülke ile uyum sağlayamamaktadırlar. Bunlar sistem içinde kapana kapanmış hissederler, sisteme uyum ve değiştirme kişisel kontrolları dışındadır. Bu kişilere genellikle marjinal bilimsel görevler verilmektedir.

İnsan kaynaklarının üretken ekonomik faaliyetlere kullanılması ülkenin teknoloji politikasına bağlıdır. III Dünya ülkelerinde ulusal teknoloji kapasiteleri ve dışarıdan teknoloji transferi çok kompleks ve politik ekonomi ile bütünleşmiştir. Ulusal kurumları genellikle by-pass yapan metotlar en uygun ve karlı olanlardır. Kompleks projeleri tasarlama ve uygulamada yabancı firma ve finans kurumları emre her zaman amadedir. Bundan elde edilecek büyük mükafatlar/karlar sık sık çok az bir kesim için temsilcilik ve distribütörlük olarak hizmet vermektir. Bu konuda politik değişim ekonomik verim ve teknolojik performansı artırma yönünde olmalıdır. Gelişme için III Dünya ülkelerinde bir diğer engelde ulusal bilimsel ve teknolojik iş gücünü ekonomik yapı içinde verimli ve uygun metotlarla bütünleştirememektir.

ÇEKİCİ KUVVETLER: Profesyonelleri çeken kuvvetler seçimlidir. Ekonomik, mesleki, eğitimsel, akademik vs bir çok motivasyon bulunmaktadır. Çekim kişinin istenen başarı ve yeterliliğe sahip olmasına bağlıdır. Çekim kuvvetleri iyi ücret, iyi kariyer fırsatlı istihdam ile desteklenir. Yüksek yaşam standardı, bilimsel mükemmeliyet, sosyal demokrasi, yükselme olanağı çekimi artırır. Tüm beyin gücü alan ülkeler gelişmiş, insan hakları, sosyal adalet, entelektüel özellik ve birikime sahip ülkelerdir. Çocuklara uygun eğitim fırsatları sağlanır. Göçmenlere iyi davranan, tam vatandaşlık hakları veren ekonomik ve politik haklar sağlayan ülkelerde yaşam ve kariyer kurmak III. Dünya vatandaşları için çok önemli bir çekimdir.

Çekici ve itici faktörler aşağıdaki gibi sıralanabilirler:

İTİCİ FAKTÖRLER

ÇEKİCİ FAKTÖRLER

- İşsizlik,

- Gelişimin düşük/kötü olması,

- Düşük ücret/maaş,

- Ücret sistemindeki dengesizlikler/adalet- sizlikler,

- Politik dengesizlik,

- Patron/yöneticilerin yetersizliği,

- Fazla eğitimli işgücü üretimi ve bunların az kullanımı,

- Araştırma ve olanaklarının azlığı,

- Kimsenin fikirlerle ilgilenmemesi,

- Bağımsızlık azlığı/yokluğu

- Atama ve yükseltmelerde kayırma, siyaset, sadakatin ön plana alınması,

- Yükselme fırsatı azlığı,

- Kötü çalışma koşulları,

- Bilimsel gelenek ve kültür eksikliği,

- Kurumsallaşamama,

- Entellektüel gelişememe,

- Daha iyi şehir yaşantısı özlemi,

- Daha fazla nitelik kazanma ve tanınma özlemi,

- Daha iyi kariyer beklentisi,

- Yeterli çalışma şartları yoksunluğu.

- Gençlere fırsat verilmemesi/tanınmaması,

- Daha iyi ekonomik durum,

- Yüksek maaş/ücret,

- Daha iyi yaşam şekli,

- Daha iyi tıbbi olanaklar,

- Daha iyi araştırma olanakları,

- Modern eğitim sistemi ve daha iyi nitelik kazanma olanakları,

-Yabancı eğitim prestiji,

- Entelektüel bağımsızlık,

- Daha iyi çalışma/iş koşulları

- Politik istikrar,

- Bilimsel ve kültürel gelenek zenginliği bulunuşu,

- Şehir merkezlerinin cazibesi,

- Deneyimli/destek personelinin bulunuşu,

- Hayatta sık şans yakalama fırsatının bulunuşu,

- Önemli araştırma fonunun/kaynaklarının bulunuşu.

 

 ÜLKELER ARASINDA BEYİN GÖÇÜNE SEBEP OLAN FARKLI NOKTALAR

GELİŞMİŞ ÜLKELER

AZ GELİŞMİŞ/GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER

KAZANANLAR KAYBEDENLER
ABD, Avusturalya, Almanya, İngiltere, Kanada, G.Afrika vs. Nijerya, Etopya, Gana, Mısır, Cezayir, Meksika, Kolombiya, Şili, Filipinler, Kore, İran, Irak, Türkiye vs.

 

“Bu ülkelerde iş gücü kıtlığı/azlığı vardır. Nüfus artış hızı düşük, eğitim çok pahalı, ürettiği ürünlere talep fazladır ve artmaktadır. Yüksek teknolojik gelişme ve sürekli kitlesel üretim yapılmaktadır. Bu iş ve hizmetleri karşılamak için bu ülkelerin yüksek ücretle az gelişmiş/gelişmekte olan ülkelerden nitelikli işgücü ithal etmesi bunu kendi ülkesinde yerel karşılamaktan çok daha ucuz ve karlıdır.”

“Ücret/maaş eşitsizlikleri, eğitimli işgücünde arz/talep dengesizliği, kendi içinde eşit olmayan gelişme şekli bu ülkelerde beyin göçünün önemli sebepleri arasındadır. İş pazarı dengesizliği en belirleyici faktörlerdendir. Plansız/Programsız eğitim sistemi beyin göçünü canlandırır. Sürekli eğitimli işsiz stoğu/ordusu vardır. Ayrıca makro açıdan, kismi işsiz fazlası vardır. Kısmi işsizler gelişmiş ülkeye göç ettiğinde onların üretimleri artmaktadır. Bu ülkelerde ücretler artığında daha fazla işgücü boşta/açıkta kalmaktadır”

 

- Yüksek maaş/ücret,

- Absorb etme kapasitesi yüksek,

- İş gücü eksikliği,

- İş gücüne talep yüksek

- Eğitim çok masraflı,

- Eğitim planlı,

- Nüfus artışı düşük,

- Gelişim hızı fazla, tüketime yüksek,

- Fırsat işgücü maliyeti yüksek,

- Marjinal üretim işgücü yüksek,

- İş gücü az/çok istihdam edebilir durum da,

- Yüksek nitelikli işgücü gerekli,

- Ekonomide kar oranı çok yüksek,

- Sermaye yoğun üretim,

- Teknolojik zenginlik var,

- Teknoloji ithal edebilmekte

- Ücret seviyesi düşük,

- Absorp etme kapasitesi düşük,

- Eğitimli işgücü fazlası var,

- Eğitimli işgücüne talep az,

- Eğitim ucuz,

- Eğitim plansız ve programsız,

- Nüfus artış hızı fazla,

- Gelişmenin başında,

- İşsizlik ve işini beğenmeyen fazla,

- Yüksek nitelikli işgücü gerekli değil,

- Ekonomide kar oranı düşük,

- Ekonomik büyüme düşük,

- Teknoloji zayıf,

- Teknoloji ithal/transfer ediliyor.

 

İki ayrı kutuplu ekonomide bu ülkelerin ekonomisi ileri, teknolojik, endüstrileşmiş, gelişmiş ve zengin.

Nüfus az, yaşam standardı yüksek

Bu ülkelerin ekonomisi sermaye fakiri tarım ekonomisi.

Nüfus fazla, yaşam standardı düşük.

Beyin göçü vermeye devam edecek.

 DÖNME YA DA DÖNMEME KARARI

Beyin göçü ve ülkeye geri dönüş sebepleri çok kompleks, zamanla, bulunulan ülke ve uzmanlık alanı ile değişebilir. Bu sebepler geniş tabanlı anketler ve araştırmalar ile daha iyi anlaşılabilir ve dışa göç azaltılabilir. Dışa gidişin kötü etkileri siyasi istikrar, ekonomik büyüme, eğitim sisteminin rasyonelleşmesi, işgücü planlaması, araştırma-geliştirmenin teşviki vs ile sınırlandırılabilir. Nitelikli kişilerin kendi ülkelerinin gelişmesi için bölgesel girişimler teşvik edilmelidir. Nitelikli kişilerin dış göçü gelişmemişlik ve uluslar arası gelir ve servet dağılımı farklılıklarının bir yansımasıdır. Dışarıda çalışılıp geri dönülürse bu göç veren ülke için hem nitelik kazanma hem de belli bir parasal birikimi geri getirme açısından kazanç sayılabilir. Ancak yurt dışında çalışanlar döviz kaynağı olarak görülmemelidir. Yurt dışındaki profesyonelle devletin ilişkisi artıkça, geri dönme o derece artmaktadır. Yurt dışındaki öğrenci ve çalışanlarla sıkı temas ve değişim programları bunların vatanlarıyla olan bağlarını artıracaktır. Bu kişilerin orada vatanları için lobi faaliyetlerinde bulunmalarına yardımcı olacaktır. Yurt dışındaki öğrenci ve çalışan profesyonellerin işgücü kaydı mutlaka elcilikler/ateşelikler tarafından tutulup bunlara yılda en az birkaç kez mektup ve/veya internet ile ulaşılmalıdır. Ülkenin potansiyeli ve durumu hakkında bilgiler ulaştırılmalıdır ve onlara değer verildiği hissettirilmelidir. Geri dönüşü gönüllü hale getirmek için ülkenin politikacı ve yöneticilerinin performansının ülkenin gelişmesi yönünde olmalı ve toleransının olması gerekir. UNDP bu açıdan TOKTEN (Transfer of Knowledge Through Expatriate Nationals) projesiyle yurt dışındaki uzmanların kendi vatanlarına kısa süreli ziyaretlerini mali olarak desteklemekte ve geri dönüşü sağlamaya çalışmaktadır.

Yurtdışı eğitimli profesyonellerin geri döndüklerinde gelir seviyeleri oldukça iyi olmasına rağmen en önemli üzüntü/ısdırapları ücret olmayıp çalışma şartlarıdır. Bu kişiler çalışma koşullarının yetersizliğine rağmen genellikle aile bağları nedeniyle dönmektedir. Daha iyi olanaklar, daha fazla araştırma fırsatı, denizaşırı gelişmelerle daha yakın iletişim/temas, daha fazla yardım yurt dışında eğitim gören profesyonellerin moral ve verimliliğini artıracaktır. Eğer vatanı bu kişiler ve aileleri için ümit verici tedbirler almaz ise ülkenin kaybı çok büyük olacaktır. Yabancı ile evli olanların eşlerine misafir perverlik gösterilip kabullenilmeli ve çalışma izni verilmelidir. Bugün ülkemizde birçok kişi mevcut işlerinde kendilerinin kapana kısılmış olduğunu hissetmektedir. Beyin göçünü azaltmada bazı tedbirlerin hiçbir maliyeti yoktur, fakat sadece iyi idare ve liderlik ile onlara milli amaçı ve istenildiklerini hissettirmek yeterlidir.

DÖNME NEDENLERİ

DÖNMEME NEDENLERİ

Aileler, arkadaşlar, eşler eve dönmeye zorlar

Aile yaşantısı ve vatandaki ayrımcılık dışarıda kalmaya zorlar. Vatandaki siyasi istikrarsızlık ve diktatörlük dönmeyi engeller. Çalışma/araştırma olanaklarının dışarıda daha caziptir.

Venezüella, Gana, İran, Türkiye, Tayvan

Hindistan, Seylan, filipinler, Mısır, Nijerya, Kamerun

- Zorunluluk hissetmek,

- Maddi yükümlülüklerinin olması (burs),

- Vatan ile olan bağ,

_Ülkesine katkı yapmak,

- Vatanseverlik duygularının ağır basması,

- Vatan hasreti ve özlemi hissetmek,

- Kendini yalnız hissetmek,

- Irk, din ve etnik ayrımcılığı hissetmek,

-Profesyonellik dışı kişisel/ailevi ilişkiler/ bağlar,

- Gelişmiş ülkenin itici kuvvetleri,

- Vatanında yaşam standardının yeterli olma-sı,

- Vatanından biriyle evlenme,

- Yabancı ile evlenmemek için,

- Yabancı ile evlenildiğinde çocuklarda kimlik sorunu yaşamak için,

- Küçük çocuk ve eşlerin çoğunlukla vatanı tercih etmesi,

- Ücretler ve prestijin bir derece iyi olması

- Güçlü aile sistem yapısı,

- Assimile olmamak için,

- Vatandan iyi teklif gelmesi,

-Ülkenin geleceği hakkında optimistlik,

- Gidilen ülkeye uyum sağlayamama/ entegre olamamak,

- Sağlık sebepleri,

- Yeterli maddi birikim yapmak,

- İşten çıkmak/çıkarılmak,

- Yurt dışında vatandaşlarıyla ilişkinin fazla olması,

- Yurt dışında kalış süresinin kısalığı,

 

- Ülkesine hizmet etmenin başka yolla oldu-ğuna inanmak (öğrencilerle bilgi paylaşmak, kitap, dergi yollamak, lobi faaliyetlerinde bulunmak vs gibi),

- Vatanında istediği düzeyde iş bulamama korkusu (maddi ve olanaklar açısından),

- Yurt dışından burslu veya kendi parası ile okuma,

- Gelir yüksekliği,

- İş olanak, kalite ve sayısı,

- Özelliklerini işverene kolay iletmesi,

- Kütüphane olanakları (dergi ve kitaplara ulaşım kolaylığı)

- Profesyonel olaylara dünya çapında katılım,

- Uluslar arası Konferans, Seminer; Kongre-lere katılım kolaylığı,

- Seyahat fırsatı çokluğu,

- Vatanlarında araştırma olanak azlığı/sınır-lılığı

- Gelişmelerden uzak kalmamak,

- Mesleki tecrübe kazanma isteği,

- Vatanlarında kendilerini izole olmuş hisset-meleri,

- Ülkelerinde eğitim ve idari görevlerde boğulmak istememek,

- Ülkelerindeki istikrarsızlık/diktatörlük,

- Topluma yurt dışında daha fazla katkı yapa-bileceklerine inanmak,

- Ülkelerinde kendilerine saygı olmaması,

- Tıbbi/sağlık olanakları,

- Çocukların eğitim ve kariyeri,

- Gelecek endişesi,

- Emekliliği beklemek,

- Yabancı ile evlenme,

- Okudukları ülkenin göçmenlere açık olması,

- Okudukları ülkenin göçmenleri kabullenmesi,

- Yurt dışında farklı ülkelerden insanların uyum, huzur ve refah içinde yaşaması,

- Yeteneğine vatanında ihtiyaç olmaması,

- Yeteneğinin vatanında boşa harcanmaması,

- Yeteneklerini periyodik olarak yenile-yememe kuşkusu,

- Dışarıda daha başarılı olacağına inanmak,

- Vatanlarında fırsat azlığı ve eşitsizliği,

- Akademik/profesyonel çekememezlik/sür-tüşmeler,

- Vatandaşlarıyla/Devletiyle yurt dışında iliş-kinin az olması,

- Yurt dışında kalış süresinin uzunluğu,

-Edinilen tecrübe gelişmiş ülkenin sorunları içindir, orada daha değerlidir.

 BEYİN GÖÇÜ BEYİN GÜCÜNE ÇEVRİLMELİDİR!

Küreselleşen dünyada yeni rekabet modeline göre dünyada geleneksel entegre şirket/kurum yapısı artık dikey parçalanmış ve uzmanlaşmış firmalara bölünmekten geçmektedir. Üreticiler artık tasarımdan üretim, geliştirmeden imalat, pazarlama ve dağıtımın tüm alanlarında yarışmayıp diğer uzmanlarıyla mükemmelleşebileceği değer zincirinde küçük parçalar üzerinde odaklanıp nihai sistem entegrasyonuna gitmektedir.

Yeni model, firma merkezlerinden uzak teknoloji birimlerinin doğup canlanmasına neden olmaktadır. Örneğin yarı iletken teknolojisinde tüm araştırma/üretim eskiden sadece şirket merkezlerinde (ABD ve Japonya gibi) yapılırken bugün bu endüstri parçalandı. Tayvanlı üreticiler yarı iletken tasarım ve üretiminde özellikle uzmanlaştılar. Çok uluslu şirketler gelişmekte olan ülkeleri düşük maliyetli üretim üssü olarak görmeye başladılar. Bu yeni rekabet ortamında beyin dolaşımı/değişimi başladı. ABD eğitimli uzmanlar teknoloji transferi ve pazar bilgilerini aktarmaya başladılar. Böylece yerel girişimciler yapım yardımı ile daha yüksek katma değerli ürünler üretebilmektedirler.

Başarılı Bir Örnek: SİLİKON VADİSİ –HSİNCHU İLİŞKİSİ

Tayvan ile ABD ekonomik ilişkileri 1970’lerde başladı. Elektronik firmaları Tayvan’da ucuz iş gücü nedeni ile yatırım yaptı. Tayvanlı en iyi mühendisler ABD’de lisans üstü çalışmalara gittiler. Çoğu orada kaldı. Bir kısmı Silikon vadisinde çalıştır. Tayvan Hsinchu Bilim Endüstri Parkı kurulunca ABD’deki Silikon Vadili Tayvanlı araştırmacılar 1980-1990 başlarında Tayvan’a geri döndü. Tayvan’da bu sektör çok gelişti. ABD ile Tayvan arasında profesyonel ve eğitimsel deneyim, para akışı, beceri ve teknoloji hem kurumsal hem de idari açıdan paylaşıldı. Hsinchu, Silikon Vadisinin bir uzantısı oldu. Böylece Tayvan’da beyin paylaşımı ile işbirliği ve bütünleşme oldu. İki uluslu sürdürülebilir bir kalkınma sağlanmış olmuştur.

63224 kez görüldü, 0 kez indirildi.

<< --
 
EBSCO
PROQUEST
CABELLS DIRECTORY
INDEX COPERNICUS
SOCIOLOGICAL ABSTRACTS
ASOS Akademia Sosyal Bilimler Index
Üye Girişi
DUYURULAR/HABERLER
Dergide yayınlanan yazılardaki görüşler ve bu konudaki sorumluluk yazarlarına aittir.
Ampirik veriler, değerlendirme sürecinde hakem veya hakemler tarafından talep edilirse, yazar veya yazarlar ilgili verileri paylaşırlar.
Bu verilerin bir başka çalışmada kullanılmaması esastır.
© 2000 - 2024 İş,Güç Endüstri İlişkileri ve İnsan Kaynakları Dergisi