Yıl: 2003/ Cilt: 5 Sayı: 2 Sıra: 1 / No: 142 /     DOI:

Ağ Etkisi - Ağ Dışsallıkları ve Türkiye'deki Klavye Tartışmaları
Yard.Doç.Dr. Verda CANBEY ÖZGÜLER
Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü

1. Giriş

Bilişim ve iletişim teknolojileri; bilgisayarlar, internet, telekomünikasyon ile ortaya çıkan ağ etkisi ve ağ dışsallıkları yeni ekonomide önemli bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Hem bilgi malları açısından hem de geleneksel mal ve hizmetler açısından düşünüldüğünde birbirine bağlı ağların ortaya çıkması köklü dönüşümleri de beraberinde getirmiştir. Ağ etkisi ve ağ dışsallıkları konuları yeni ekonomiyi eski ekonomiden ayıran belirleyici bir özelliktir. Ağ etkisi ile birarada gözlenen kilitleme (lock-in), bağımlılık paftası, kritik yoğunluk ve piyasa başarısızlıkları kavramları önemli konular olarak karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca tüketici tercihleri de; ağın yapısını, ömrünü, işleyişini etkileyen bir faktör olarak önem kazanmaktadır.

2. Ağ (Network, Şebeke) Tanımı

Ağ çok yaygın kullanılmasına rağmen tanımı üzerinde fikirbirliğine varılmamış bir kavramdır. En genel tanımla ağ; karşılıklı bağımlılık sistemine katılan kaynaklararası ilişkilerdir. Ağ kaynakları çeşitlidir, düzenlenmiş somut biçimi olan telefon vb. ağlar yanında; beceriler, deneyim vb. soyut kaynaklara dayalı ağlar da bulunmaktadır.

Pek çok alanda yoğun olarak kullanılan ağ kavramı genel olarak; tamamlayıcı parçalardan oluşmuş bir bütün olarak tanımlanabilir. Ağ ilişkilerinin gelişimi için uzun zaman gerekmektedir. Karşılıklı yoğun iletişim, ağ kavramının tanımlanmasında en önemli bileşenlerden biridir. Bağımsız faktörler arası ilişkiler sonucu ortaya çıkan ağ tepkileri sadece piyasa ilişkilerine bağlı değildir, geniş sosyal-kültürel ilişkiler, sosyal kurallar, kültürel normlar, alışkanlıklar, gelenekler ile örgütler ve örgütlerarası ilişkileri düzenlemektedir. Bu anlamda düşünüldüğünde ağ kavramı oldukça geniş bir biçimde ele alınmış olunur. Ağ kavramını iyi anlayabilmek yeni ekonomiyi iyi anlamamıza yardımcı olur, son yıllarda özellikle ABD'de ve pekçok gelişmiş ülkede merkezi rol oynayan yüksek teknoloji ürünleri, yüksek büyüme hızı ve yüksek değer yaratmaktadırlar. Pekçok yüksek teknoloji endüstrisi ağa dayalıdır. (telekomünikasyon ağı, internet gibi). Bilgisayar yazılımları ve donanımları ile ilgili endüstriler de ağ özelliği gösteren endüstrilerdir. (Varian-Shapiro, 1999, s.183)

Ağ, birbirini tamamlayan bağlantılar ve bağlantı noktalarından oluştuğundan, bu yapısı ile tamamlayıcılık ağın önemli özelliği olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir hizmetin ağdan dağıtılabilmesi için iki veya daha fazla ağ öğesine ihtiyaç duyulmaktadır. Tamamlayıcı mallardan oluşan ağ, teknik bir platformda ortak bir paylaşım yaratmaktadır. Bütün VHS videolar, Windows işletim sistemleri görsel bir ağ oluşturmaktadırlar. (Economides, 2000, s. 8)

3. Dışsallıklar, Ağ Etkisi ve Ağ Dışsalıkları

Dışsallık, üretici yada tüketicilerin, davranışlarının bütün sonuçlarına katlanmadıkları durumda ortaya çıkmaktadır (http://idari.cu.edu.tr/igunes/kamu/dıssallıklar,20.2.2002.) Dışsallıklar, en genel ifade ile, "bir üreticinin (tüketicinin) diğer bir üreticiye (tüketiciye) yada üreticilere (tüketicilere) sağladığı karşılıksız fayda (kazanç) yada kayıplardır" diyebiliriz. Ortaya çıkan bu kazanç ve kayıplar firma açısından olduğu kadar ekonominin bütünü açısından da oldukça önemli bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Firma açısından mikroekonomik anlamda firma karlarının artması yada azalması ele alınırken, makroekonomik açıdan sosyal hasılanın maksimizasyonu sözkonusu olmaktadır. Sosyal fayda ile özel fayda arasında meydana gelen sapmalar (farklılıklar) dışsallık olarak ifade edilmektedir.

Ağ etkisi, Katz-Shapiro (1985), Liebowitz-Margolis (1990) Arthur (1989), David (1985), Bensen-Farrell (1994), Economides (1995) tarihli çalışmalarında ele alınmıştır. En iyi bilinen örnekleri ise klavye ve videolar ve bilgisayar işletim sistemleridir. (Steven S.Cuellar, 2002, s.1)

Ağ etkisinin disiplinlerarası boyutu nedeniyle informal kuralların (alışkanlıkların) bireysel karar almada sosyal davranışların sınırları, formal düzenlemeler (kanunlar, mülkiyet hakları, sözleşmeler) yeni kurumsal ekonomi çerçevesinde tartışılmaktadır.
(Reconsidering...ECIS'2000, s.2)

Aynı malı üretmek için biraraya gelmiş birimlere ağ diyebileceğimiz gibi belli bir malı tüketen insanların oluşturduğu bütün de ağ kavramı ile tanımlanmaktadır. Bunların yanında verilen hizmetin gereği olarak karşılıklı iletişimi ve birarada bulunmayı gerektiren yapılar da ağ ile tanımlanmaktadır. (Manfred M.Fisher, 2001, s.12)

Geleneksel dışsallıklar teorisinin ağlara uyarlanması sonucu ağ dışsallıkları analiz edilmektedir. Ağ dışsallıkları kavramı, tüketim yoluyla ortaya çıkan, malı tüketenlerin sayısı arttıkça sözkonusu malın değeri artığı durumu tanımlamak amacıyla kullanılmaktadır. Ağ dışsallıkları kavramı ağ etkisinin standart literatüre uygulanmasıdır. Ürünün ağ (network) özelliği sonucu oluşan dışsallıklar ve ağ öğeleri arasındaki tamamlayıcılık ilişkisi ağ dışsallıklarının görünümünde anahtar faktör olarak karşımıza çıkmaktadır (Liebowitz-Margolis, 1998, s.13). Ağa bağlı olarak dışsallıklar doğrudan ve dolaylı olarak ortaya çıkabilir. Diğer bir ayrımla; pozitif veya negatif dışsallıklar sınıflandırması da yapılmaktadır. Örneğin; finansal değişim ağı, finansal piyasalar açısından pozitif dışsallık sergilemektedir.Tüketimden kaynaklanan pozitif ağ dışsalığı için ATM'ler, kredi kartları, geçmişte ise demiryolları, havayolları gibi örnekler verilebilir.

Bilgisayarının başında oturup internete bağlanan bir birey belli bir ağ'a dahil olmaktadır. Hatta seçtiği bilgisayar ile bir ağ'a bağlıdır (Mac, PC) kullandığı klavye ile (QWERTY, DVORAK yada "F" klavye), tercih ettiği video ile bir ağ sistemine dahil olmaktadır. (VHS, Betamax) Tüketici tercihleri; seçilen ağlarin yapısını, ömrünü, işleyişini etkileyen en önemli faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Ürünlerin üretilmesindeki birleşmeler anlamındaki ağ tüketici tercihleri ile tüketim yönünde devam etmekte ve dolayısıyla bu ikisi arasındaki etkileşim de ürünün piyasa payını etkilemektedir. Ortaya çıkan bu yapı içinde dışsallıklar, piyasa başarısızlıkları, kilitlenme önemli kavramlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Üretilen bir mal kendi tüketici ağını de oluşturmaktadır. Örneğin; bilgisayar işletim sistemini ele alalım, tüketicilerin tercih edeceği iki seçenek olduğunu düşünelim. Bunlardan bir tanesi tercih edildiğinde diğeri için durum başarısızlık olacaktır. Başarısızlık durumu ile karşılaşmak istemeyen firmalar standartlarını piyasaya benimsetmek, belli yoğunluktaki tüketici kitlesine ulaşabilmek ve büyük bir ağ sistemi yaratmak için çaba göstermektedirler.

Ağ etkisi dediğimizde, tüketicilerin tercihlerini büyük ağdan yana kullanmaları durumu belirtilmektedir. Tercihlerin üstün üründen yana olmasından ziyade tüketicinin ihtiyaçlarına cevap verebilmesi önemli olduğundan ürün ile ilgili yan ürünlerin üretimi önemli olmaktadır. Bilgisayar açısından baktığımızda donanım için tamamlayıcı/ek donanımlar, yazılımlar gibi yan ürünlerdir. Tüketici açısından baktığımızda evdeki bilgisayardan çalışmasını kaydettiği disketi, işyerindeki, arkadaşlarındaki bilgisayarlardan etkin bir biçimde kullanabilmesi için aynı bilgisayar (işletim sistemi) tercih edilmiş olması gerekmektedir. Eğer işletim sistemi diğer sistemleri de destekleyen ilave donanım ve yazılımlara sahip değilse sorun yaşanır ve tüketici tercihini daha az sorun yaşama durumu olan üründen yana kullanır. Kritik yoğunluk adı da verilen kullanıcı kitlesi olduğunda ağ için kalıcılık sağlanmış olur.

Ağ dışsallıkları yeni ekonominin en önemli konularından biridir. Teknoloji ile bilginin (bilgi mallarının) ortaya çıkardığı bilgi devrimi ve küreselleşme kavramlarının bir arada ele alınmasıyla tanımlanan yeni ekonomik çevrede ortaya çıkan gelişmeler uzun dönemli değişimler içermektedir. (Eren-Donduran, 2001, s.1)

Yaşamımızın her alanında içinde bulunduğumuz ağlar daha büyük ağların birer parçasıdır. Tüm piyasalar büyük bir sistemin parçalarıdır, bağlantılar sadece web yoluyla olmamaktadır. Piyasalarda fiyat ve paraya dayanan yoğun ve güçlü bir sistem olan ağ formal veya informal sosyal sınırlarla da oluşmaktadır. (Jentzsch, 2001, s. 14) Tüketici tercihlerinin bu yapı içinde daha önemli bir rol üstlendiğini söylemek mümkündür. Uzun bir zamandır, özellikle II. Dünya Savaşı sonrasında hızlanan kentleşme çalışmalarıyla ortaya çıkan gaz, elektrik, su, iletişim gibi ağların modern ekonomik ve sosyal sistemlerinin altyapıyı sunduğu günümüzde ağlar hem ekonomik gelişme hem de kapitalist üretim için gerekli büyük bir teknik sistem olarak düşünülmektedir. (Graham-Morwen, 1994, s.2)

3.1. Doğrudan ve Dolaylı Ağ Dışsallıkları

Doğrudan ağ dışsallıklarında; çok sayıda alıcının ürün kalitesi üzerindeki etkisi sözkonusudur. Aynı malı tüketen insanların sayısı arttığında malın değeri artıyorsa doğrudan ağ dışsallığından sözedilmektedir. Telefon, internet, faks, bilgisayar işletim sistemi, ATM ve kredi kartı ağları doğrudan ağ dışsallığı yaratmaktadır.

Dolaylı ağ dışsallığı ise satın alınma sonrası hizmetleri elde etme ile ilgilidir. Ağ dışsallıkları, farklı ağ parçalarının birbirini tamamlamasının dışında ortaya çıkmaktadırlar. Dolaylı ağ etkisinde ise, malın değeri artığında tamamlayıcı malların sayısı artar ve pozitif geri besleme döngüsü ortaya çıkar. Bu konu için, bilgisayar işletim sistemleri ile yazılımları arasındaki ilişki örnek olarak gösterilmektedir. Bilgisayar kullanıcıları, sistemleri için çok sayıda tamamlayıcı program almaktadırlar. (Economides, 2000, s. 4)

Doğrudan ve dolaylı ağ dışsallıkların ortaya çıkışı ile bilgisayar kullanımındaki artış arasında pozitif ilişki sözkonusudur. Öğrenme dışsallıkları da kullanıcılar açısından süreci destekleyici bir faktör olarak karşımıza çıkar. İlgili teknolojilerin kullanımının öğrenilmesi ve bu öğrenilen bilgilerin paylaşılması yararlı bilgilere dönüştürülmesi önemli bir konudur. (Goolsbee-Klenow, 2000, s.16)

Malların artışının, bunlara sahip olan kişilerin sayısını arttırması (tamamlayıcı malların artması) "alım sonrası hizmetler" dolaylı ağ dışsallığı ile ilgilidir. (Michael-Shapiro, 1985, s. 5) Katz-Shapiro (1985), Farrell-Saloner (1985), Economides (1995) tarihli çalışmalarında, belli bir dönemdeki tüketici tercihlerine dayalı olarak oluşturulan modelde; mal değerindeki artışın daha çok mal alımına neden olduğu, tüketicilerin kararlarını verirken aynı malı kullanan yada kullanmayı düşünen diğer kullanıcılar hakkında bilgi sahibi olmak istediklerini belirtmişlerdir. "Kritik yoğunluk" ("critical mass", "tipping point" yada "watershed point") olarak adlandırılan bu kavram; Economides (1995) tarihli çalışmada, "kalıcı dengeyi sağlayan en küçük ağ boyutu" olarak tanımlanmaktadır. (Economides-Himmelberg, 1995, s.4)

3.2. Pozitif ve Negatif Ağ Dışsallıkları

Geleneksel dışsallıklar teorisini açıklarken yapılan ayrımlara benzer olarak ağ dışsallıkları konusunda yapılabilecek bir diğer ayrım da pozitif ve negatif ağ dışsallıkları ayrımıdır. (Wendt-Westarp, 1999, s.2) Bir ağın kullanıcıya olan faydası, ağa üye olan kullanıcıların sayısı arttıkça artar, bunun nedeni; telefon ağı örneği üzerinden düşünürsek, daha çok kişinin birbirini arayabilmesidir. Bu olumlu bir dışsallıktır. Diğer ayrım ile birlikte ele alırsak doğrudan dolaylı, doğrudan pozitif ağ dışsallığıdır diyebiliriz. (Donduran, 2001, s.273) Negatif dışsallık ise ağın bir bölgesinde oluşan sıkışıklık durumunun ağın diğer noktalarına da yansımasıdır ki buna da yine doğrudan negatif ağ dışsallığı olarak ele alabiliriz. (Sirel, 2002)

Pozitif ağ dışsallıklarının BİT sektörlerinde yoğun olarak görüldüğünü söylemek mümkündür. Bu endüstrilerde güçlü ağ etkisine sahip ürünlerin bir arada bulunması, kullanıcı kümelerinin ve güçlü oyuncuların iletişim ağlarına katılımı dolayısıyla bu sektörler rekabetin ve dinamizmin yoğun olarak yaşandığı sektörler olarak karşımıza çıkmaktadır.

Pozitif ağ dışsallıklarının artışındaki diğer bir önemli faktör de öğrenme dışsallıklarıdır. Bu konu ile ilgili olarak BİT'lerin önemli alt sektörlerinden biri olan bilgisayar üretimi ve bunun hane halklarınca yoğun olarak kullanılması ile oluşan yeni durumdan yola çıkılmaktadır. Bilgisayar üretimi ile ortaya çıkan etkiler; bilgisayar üretiminin artışı ve bilgisayarların katma değer yaratan alanlarda kullanımı olmak üzere ikiye ayrılabilir. Burada işgücü piyasasının yapısını, kamu ekonomisi ve endüstriyel ekonomiyi etkileyen bilgisayar kullanımındaki artış önemli bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. (Economides, 1995, s. 8)

4. Ağ etkisi ile ilgili kavramlar

Kritik yoğunluk yanında burada önemli olan diğer konular; bağımlılık paftası (path dependence) kilitleme (lock-in) ve ilk davrananın avantajı diğer bir ifade ile standartları oluşturabilme imkanına kavuşması ağ etkisinin en önemli sonuçları olarak sayılabilir. Ağ etkisi ile ilgili olarak karşımıza çıkan; kilitlenme etkisi, kritik yoğunluk gibi kavramlar ile ilgili analizlerin yeterli olmayışı yayılma etkisini ölçme ile ilgili çalışmaları zorlaştıran başlıca faktörlerdir. (Liebowitz-Margolis, 1998, s.3, Liebowitz ve Morgolis Ağ etkisi ile ağ dışsallığı kavramını ayrı ayrı ele almaktadırlar)

4.1. Bağımlılık Paftası

Bağımlılık paftası; ağ etkisi literatüründe tüketicilerin talep kararı vermelerinde geçmişteki tercihlerinin etkili olması biçiminde tanımlanabilir. En alt düzeyde bağımlılık paftası yapılan seçimde istikrar ve kararlılıktır. Buna birinci derecede bağımlılık paftası denilmektedir. Ancak mükemmel ve tam bilgi her zaman mümkün değildir ve gelecekle ilgili beklentilerde hatalar olabilir. 5 yıl sonraki durumlar için bugünden karar vermek zordur. Sınırlı bilgiden yola çıkılması durumunda ikinci tip bağımlılık paftası sözkonusu olmaktadır. İkinci tip bağımlık paftasında beklentilere dayalı olarak verilen bir karar daha sonra maliyetli değişimler gerektirebilmektedir. 3. dereceden bağımlılık paftasında ise görünmeyen el teoreminin yeni bir görünümü bağımlılık paftasının güçlü olana doğru eğilimi sonucu özel optimizasyonun refahın maksimizasyonunu sağlaması sözkonusu olmaktadır. Ancak burada ortaya çıkan sonuç mutlaka etkinlik olmayabilir QWERTY-VHS-PC işletim sistemi örneklerinde olduğu gibi piyasa başarısı/başarısızlığı sonucu da ortaya çıkabilir. (Liebowitz-Margolis, 1995, s.4)

4.2. Kritik yoğunluk

Kritik yoğunluk ve bağımlılık paftası birlikte kullanılır. Talep bir kez kritik yoğunluk noktasının ötesine geçince tüketiciler inandıkları ürün ve standardı gelecekte de tercih ederler.

4.3. Yayılma Etkisi

Bu süreçte ele alınması gereken bir diğer durum da yayılma etkisidir. Yayılma süreci, potansiyel müşterilerin bilgisayar ve iletişim talepleri ile yakından ilgili bir kavramdır. Son yıllarda bireysel iletişim ağlarının artışı ile doğrudan ağ etkisi kavramı bir arada düşünüldüğünde tüketicinin fayda fonksiyonu kavramı yeniden ele alınmaktadır. Yeni uyum sağlayıcıların varlığı ile henüz bu sürece dahil olmayanlar arasında yapılan karşılaştırmalı çalışmalar farklı sektörle yayılma kavramını ele almaktadır. Perakende satış, endüstriyel teknoloji, eğitim alanında, tarımsal, kimyasal alanlarda yayılma etkisini araştıran çok sayıda çalışma olmasına karşın ağ ürünlerinin etkisinin yayılması ile ilgili az sayıda çalışma mevcuttur. Verilerin ve bilgilerin sistem tamamlayıcıları arasında değişimini sağlayan BİT'lerde önemli olan diğer bir konunun da standartlar olduğu düşünülürse yayılma etkisi ile standartlar arasında da etkileşim bulunmaktadır. BİT kullanılarak oluşan ağlarda bilgi ve veri değişiminin sağlıklı olabilmesi için standartlara uyulması, gerekli hatta şart olan düzenlemelerdir.

Doğrudan ağ etkisi yoluyla yayılma süreci yanında, dolaylı ağ etkisi yoluyla yani diğer tamamlayıcı ürünlerin kullanılması yoluyla da yayılma etkisinin değişmesi sözkonusu olabilir (artması yada azalması). Yayılma ile ilgili olarak yapılan analizler kişisel ağ etkisine maruz kalma ve yeniliklerin nasıl ölçüleceği ile ilgili varsayımlara dayanmaktadır. Uyum sağlayan kullanıcıların yenilikleri takip ettiği varsayımı yapılmaktadır. Bu varsayım bizi bireysel satın alma kararına götürür Bireysel satın alma kararı ağ içindeki bir birey açısından ele alındığında ağ içindeki baskıdan ve yoğunluktan etkilenmektedir. Ağ kullanıcıları arasındaki yoğun iletişim ve etkileşim sonucu ağ dışarıdan gelen etkilere de daha dirençli hale gelmektedir.

4.4. Standartlar ve Piyasaların Kilitlenmesi

Piyasadaki güçlü ağ etkisi ürün ile ilgili standartları oluşturur. Piyasanın doğasından kaynaklanan bu özellik "kilitleme"dir. Kilitleme kavramı standartlara ulaşma anlamında kullanılmaktadır. Tüketiciler alternatif mala dönmeye direnç göstermektedirler, bunun nedenleri; dönüşümün maliyet/külfetleri olması yanında yeterli alternatif malların olmamasından da kaynaklanmaktadır. Ağ dışsallıkları konusunda bazen düşük nitelik/standart içeren malların da piyasayı kilitlemesi mümkün olabilir. Güçlü ağ etkisi eğilimi standartların bu ürün ile ilgili olarak oluşmasına neden olmaktadır, bunun sonucunda üreticilerin arzı piyasaya girişler için doğal monopol etkisi yaratır. Schumpeterci "yaratıcı yıkım" dinamik sürecinin olduğu durumda monopollerin birinin yerini diğerinin alacağını ve bu durum da ekonomik büyüme ve teknolojik gelişmenin yaşamsal kaynağı olduğu belirtilmektedir. Güçlü ağ etkisi ile ilgili olarak verilen örnek video kasetleri, videolar ve klavyelerdir. Bu mallarla ilgili oluşmuş fikirler ve bu mallar etrafındaki ağ ile ilgili pek çok çalışma mevcuttur. (Cuellar, 2002, s.23)

Bir malın tüketiminden kaynaklanan ağ dediğimizde ise, bir mal veya hizmeti tercih eden ve kullanan tüketicilerin oluşturduğu ağlar aklımıza gelmektedir. Telefon ile haberleşme hizmetini karşılayan firmaların müşteri, bu firmaları tercih eden tüketicilerin oluşturduğu bütün de ağ olarak ele alınmaktadır. Tüketici kümesi kavramı ile tüketicilerin birbirlerinin davranışlarını doğrudan doğruya etkilemeleri yönünden farklı olduğunu söyleyebiliriz.

5. Piyasa Yapısı, Firma Karlılığı ve Fiyatlama

Dışsallıklar, piyasa yapısını ve fiyatlamayı etkilemektedir. Uyumluluk, koordinasyon, teknik standartlara uyum ile karşılıklı iletişim ve hizmetler fiyat ve kalite etkisi yaratmaktadır. Ağ etkisi ile ortaya çıkan örgütsel ve bireysel karar verme süreçlerindeki değişiklikler içinde bulunulan teknolojik ve sosyal ağların yapısından da etkilenmektedir. Standartları yoğun olarak belirleyici olduğu bu yeni yapı içinde; hangi internet programını (Netscape-Explorer) hangi e-posta sistemini (AOL, Microsoft, Yahoo), hangi işletim sistemini (PC-Apple)... kullanacağımız konusunda vereceğimiz kararlar standart tabanlı monopollerce oluşturulan yapıdan da etkilenmektedir. (Andersen-Damsgaard-Hanseth vd..., 2002, s.2) Burada tüm bu sistemlerin belli standartlara göre kurulduğu yada zaman içinde belli bir standardın tüm piyasaya yayıldığı durumda, ilgili standardı oluşturan birim açısından monopol durumu sözkonusu olmaktadır. Tersi durumda ise piyasa başarısızlığı sözkonusu olmaktadır. Literatürde buna bir çeşit tuzak, bilmece de denmektedir.( Liebowitz-Margolis, 1990, s.12) Standartlar ile ilgili tartışmaların genel olarak daha çok bilgiye dayalı alanlar (yazılım, donanım, yüksek teknolojili ürünler) ile ilgili olarak karşımıza çıkmaktadır.

6. Türkiye'deki "F" Klavye Tartışmaları

Bilgisayarların ortaya çıkışı ile QWERTY(Q) klavye bilgisayarlar için de kullanılan klavye standardı haline gelmiştir. "Q" klavyenin daktilo klavyeleri arasında standartlarını piyasaya yayıp benimsetmek yoluyla kanıtladığı üstünlüğü bilgisayarlarla da devam edecek gibi görünmektedir. Kuşkusuz "Q" klavye evrensel bir standart değildir, klayeyi kendi dillerine uyarlayan ülkeler bulunmaktadır. Ancak bu uyarlamalar ilave maliyet/külfetleri de beraberinde getirmektedir (özellikle de bu malları ithal ediyorsanız). Klavyenizi size uygun bir klavyeyle değiştirmek, klavyenizi değiştirmezseniz bilgisayarınızın ayarlarını değiştirmek (tuşlar "Q" görünecek ama "F" basacak), bunu ayarlasanız bile bu ayarları yapamayacağınız bir ortamda (bu bir kütüphane, bir arkadaşınızın bilgisayarı vb. olabilir) bildiğiniz "F" klavye size hiçbir yarar sağlamayacak ve bu konudaki beceriniz anlamsız kalabilecektir. On parmak yazma konusunda uzman iseniz, işletim sistemi sizi destekleyecektir, "Q" görünen ama "F" basan bir klavyede sorunsuz yazabilirsiniz ancak yani öğrenenler için durum nasıl olacağı tartışmalıdır. Türkçe alfabeye uygun olan (hatta yabancı sözcüklerin bile "F" klavyede daha hızlı yazılabildiği kanıtlanmıştır) ve daha hızlı yazmayı sağlayan "F" mi "Q" mu öğretilecektir? Bu sorun aşılsa bile ortaya çıkan yenilikler karşısında durum nasıl olacaktır? (Tablet bilgisayar, el yazısını tanıyan avuçiçi bilgisayarlar...)


7. Sonuç

Ağ dışsallıkları perspektifinden bakıldığında konu; standartlarını tüm piyasaya yaymayı başaran monopollerin varlığı gözardı edilerek açıklanamaz. Yeni ekonomide ortaya çıkan bilgi temelli gelişmelere ayak uydurmaya çalışan ve bu teknolojileri üretemeyen ülkeler açısından sorunlar sadece "F" klavye sorunu ile sınırlı değildir. Türkçe alfabenin uluslararası karakter setine girememiş olması, e-posta, internet, yeni gelişen teknolojiler açısından varolan ve olması muhtemel birçok sorunu da beraberinde getirecektir. Örneğin, hızla ilerleyen teknoloji el yazısını tanıyan ve sesle komuta edilen yeni işletim sistemlerini getirmektedir ve bu yeni teknolojiler Türkçeyi desteklememektedir. "F" klavyenin çeşitli yollarla desteklenmesi (kamu kuruluşlarında F klavye kullanma zorunluluğu gibi) ve tercih edilmesi sorunu tam olarak çözemeyecektir. Türkçenin dünya yazılım dilleri standartlarına girebilmesi, network dışsallıklarının önemli bir bileşeni olan tüketici tercihlerinin artan önemi doğrultusunda Türkiye'deki tüm bilgisayar taleplerinin de "F" klavye doğrultusunda olması için gerekli ortamın yaratılması büyük önem taşımaktadır.
(http://haber.tanitim.com/yazdir.asp?id=2402, 15.4.2003)

1945 yılında İhsan Sıtkı Yener öncülüğünde başlayan çalışmalarla 30 bin kelime ve 185 bin harfin incelenmesiyle oluşturulan; 1955 yılında Standart Türk Klavyesi olarak kabul edilen "F" klavyeye yeni ekonomi ile ilgili tüm gelişmeler göz önünde bulundurularak sahip çıkılmalıdır. (http://www.medyatava.net. 15.4.2003) Türk alfabesine uygun olan ve hızlı yazmayı sağlayan ve "Q" karşısında, ağ dışsallıkları terminolojisiyle, "üstün ürün" olarak tanımlayabileceğimiz "F" için "Q" karşısında bir piyasa başarısızlığı yenilgisi yaşamaması için tüm imkanlar seferber edilmeli; aynı çaba teknolojiyi özümseme, kullanma ve kendi koşullarına uyarlayabilme anlamında bütün alanlarda da gösterilmelidir.

 

 

 

 

 

 

Kaynakça

Andersen, Esben S. Damsgaard, Jan. Hanseth, Ole. vd..., Standardization Network Economics and IT, http://www.business.auc.dk/evolution/esapapers/esa00/IFIP82.pdf, (21.9.2002).

Besen, Stanley. Farrell, Joseph. Choosing How to Compete: Strategies and Tactics in Standardization, Journal of Economic Perspectives, 8(2), 1994.

Brian, Arthur, W. Competing Technologies, Increasing Returns, and Lock-In By Historical Events, The Economic Journal, 99(March) 1989.

Cuellar, Steven S. The New Economy, Network Effects and Market Structure,2002 http://www.sonama.edu/uses/c/cuellar/researd/networkaffects.pdf, (17.09.2002).

David,Paul A. Clio and the Economics of QWERTY, American Economic Review, 75(May) 1985.

Donduran, Murat. "Yeni Ekonomi" İktisat'ın Damataşları, 2001 Eğitim Serisi 1
İÜ İktisat Fakültesi Mezunları Cemiyeti İktisat Dergisi Yayını:İstanbul.

Economides, Nicholas. Himmelberg, Charles P. Critical Mass and Network Size with Application to the U.S Fax Market, http://papers.ssrn.com/sol3/papers/cfm/abstract_id=6858

Economides, Nicholas. The Economics of Networks, 1995, http://www.stern.nyu.edu/networks/94-24.pdf, (17.9.2002).

--------------------------. Notes on Network Economics and the New Economy, August 2000, http//www.stern.nyu.edu/network/exmba/netnotes.2000pdf,2000, (12.09.2001).

Eren, Ercan. Donduran Murat. Türkiye'de Bilgi Teknolojisi Göstergeleri ve Ağ Dışsallıkları,
http://www.econ.metu.edu.tr/cong2001/abstracts/papers/p090.pdf,2001, (22.4.2002).

Esen Sirel, Telekomünikasyon Pazarının Tanımı: Evdeki Telefon veya o Telefonla Aranabilen Heryer Dünya, www.tk.gov.tr/ppt/karakelle.ppt, (05.08.2002).

Fisher, Manfred M., The New Economy and Networking, 2001,
http://www.steelproject.org/FocusGroup l/Siena/papers/fisher.pdf, (10.07.2002).

Graham, Stephan. Marwen, Simon, More than Ducts and Wires=Post-Fordism, Cities and Utiliy Networks, http://www.ncl.ac.uk/ut/docs/pford.pdf, 1994, (16.08.2001).

Goolsbee, Autsan. Klenow, Peter J., Evidence on Learning and Network Externalities in the Diffusion of Home computers, 2000, http://gsbwww.uchicago.edu/fac/austan.goolsbee/rsearch/computer.pdf, (20.12.2000).

Jenizsch, Nicola. New Economy Debate: Literature Review, 2001
http://papers.ssrn.com/sd3/papers.cfm? abstract_id=268950, (21.12.2001).

Katz, Michael. Shapiro, Carl. Network Externalities, Competition, and Compatibility, American Economic Review, 75(3) 1985.

--------------------------. Systems Competition and Network Effects, 1985, http://wwwpub.utdalas.edu/~~liebowit/knowledge_goods/k&sjel94/jel94.htm, (24.9.2002).

Liebowitz, Stephen J. Margolis, Stephen E., Network Externalities (Effects), 1998
http://www.utdallas.edu/~liebowit/palgrave/network.html, (24.9.2002)

--------------------------. , Path Dependence, http://www.pub.utdallas.edu/--liebowit/palgrave/pal pd.htm, 1995, (24.9.2002)

--------------------------., The Fable of The Keys",1990, http://www.pub.utdallas.edu/liebowit/keys l.html, (21.9.2002)

Reconsidering Network Effect Theory, Research Poper Submitted to the 8th European Conference on Information Systems (ECIS'2000)
http://www.wiwi.uni.frankfurt.de/Nwestarp/publ/recon/reconsidering.pdf, (16.9.2002).

Varian Hal R. Shapiro, Carl. Information Rules, USA: Harvard Business School Press, 1999.

Wendt, Oliver. Westarp, Falk., Determinant of Diffusion Network Effect Markets,
http://www.wiwi.uni_frankfurt.de/~westerp/publ/determ/IRMA200_prelim.pdf,1999, (20.9.2000).

http://idari.cu.edu.tr/igunes/kamu/dıssallıklar,(20.2.2002).

http://haber.tanitim.com/yazdir.asp?id=2402, (15.4.2003).

http://www.medyatava.net. (15.4.2003).

63016 kez görüldü, 0 kez indirildi.

<< --
 
EBSCO
PROQUEST
CABELLS DIRECTORY
INDEX COPERNICUS
SOCIOLOGICAL ABSTRACTS
ASOS Akademia Sosyal Bilimler Index
Üye Girişi
DUYURULAR/HABERLER
Dergide yayınlanan yazılardaki görüşler ve bu konudaki sorumluluk yazarlarına aittir.
Ampirik veriler, değerlendirme sürecinde hakem veya hakemler tarafından talep edilirse, yazar veya yazarlar ilgili verileri paylaşırlar.
Bu verilerin bir başka çalışmada kullanılmaması esastır.
© 2000 - 2024 İş,Güç Endüstri İlişkileri ve İnsan Kaynakları Dergisi